KARDEŞ VE ŞEYTAN

İçinizden Kur’an-ı Kerim’i ve mealini okuduğunda; ne demek istenildiğini, neyi emredip neyden sakındırdığını, neye yönelttiğini bilemediğimi, hakikate nasıl ulaşıldığını anlamadığını
ve mesajı tek başına okuyup anlamaktan yoksun olduğunu 
iddia eden var mı?

***
Bütün insanlık- Müslümanlar dahil- modernleşecek ve kapitalistleşecek.
Yani hiçleşecek!
Yani yenidünya düzenine benzeyecek!
Yani yıkılacak, her şey!
İnsan dağılacak!
İşte o zaman bu karanlıktan, zulmetten, kötülükten ve fitneden çıkış için insanlık yol arayacak!
Kapitalist evreden sonra nasıl bir dünya düşündüğümüzü ve ne yapacağımızı ortaya koymalıyız.
***
Ümmet olanlar var!
Ümmet olmayanlar var!
Ümmet olamayanlar var!
Ümmet olmaktan vazgeçenler var!
Ümmet düşmanları var!
Ümmetine sahip çıkmayanlar var!

***

Halkın dinine karşı olmak başka…
Hakkın dinine karşı olmak başka…
Her Halkın dinine karşı olanlar Hakkın dinine karşı değillerdir.

Her Halkın dini Hakkın dini değildir.

Ama Hakkın dini Halkın dini olmak zorundadır.
Halkın dini ile Hakkın dini çok az yerde buluşuyor.
Hakkın dinini her daim tercih ederek, Halkın dinindeki tevhidi damardan beslenen tecrübeleri almak lazım…

***

Din değil dini anlayışlar reforme edilmelidir. 
Mezhep ve akımlara bağlılık, aynısını sürdürme, geleneğe sadık kalma makbul dindarlık örneği gibi sunuluyor. 
Devr alınan dini anlayışların sorunlarını- çıkmazlarını- eksiklerini – yanlışlıklarını sahiplenmek erdemlilik gibi sunuluyor. 
Din ve mezheplerde anlayışlar dinin yerini tutmaya başlayıp, kendini arındırma olmayınca insanlık için acılara- kaosa- zulme vesile olmaya başlıyor. 
Dindarlar bu anlamda hakikate yakın olduğunu iddia ederken ne yazık ki çoğu kez çok uzağında yaşmaya devam etmektedirler.
Putları red ederken onlarca şeyi putlaştırdığının farkında değiller.

***

İbadetler şuur seviyesine göre değer kazanır: Şuurlu ibadetler… Şuursuz ibadetler…

***

Bu toprakların değişmeyen kaderi;
Habil- Kabil’den bu yana Kardeş Kavgaları…

Tarih boyunca iktidarı- mülkü yönetmek- sahip olmak için kardeş kavgaları yaşandı.

Bu toprakların kültürü de bu kavgalara çok müsait haldedir.

Devlet denilen ilahı ele geçirmek için kardeşlerin fetvalarla boğdurulduğu bir gelenekten gelmekteyiz.

Devlet içinde güç elde edenin bu hegamonyaya dönüştürmek için fırsat kolladığı bir geçmişiz var.

Daha dün Adnan Menderes’i asanların bugün ellerinde idam ipi geçirilecek boğaz aradığı zamanlardayız.

Kardeş Kavgası dün vardı, bugün var, yarın da olacak…

Ama mesele Allah’tan, Adalet’ten, Habil’den, Hüseyin’den yana olmak meselesi…

Evet, Hocam, Allah’ın bir diğer adı olan tarih- zaman- mizan da asıl gerçek ortaya çıkıyor- çıkacak. Temenni- Hedef- Dua o dur ki yaşarken yanlışı görüp tevbe etmek, yanlışta olanların zelil olması, ahirete kalırsa hesap pişmanlık dolu yüzlerden olmamak…

***

“Şeytan Kim!” oyunu oynamak!
Şeytan insanlara kendisini unutturmak için sürekli başkalarını şeytan gösterir.
İnsanlarda şeytanın gösterdiklerini şeytan diye uğraşırken, şeytan şeytanlığını yapmaya devam ettirmektedir.

***

Nefret etme özgürlüğü…

Kabul etme, benimseme, sevme, sahiplenme, bağlanma, koruma çabası olduğu gibi red etme, itiraz etme, nefret etme, isyan etme özgürlüğüne de bir şey dememek lazım. 
Nefret suçu deyimi almış başını gidiyor… 
İnsan bir şeyden nefret etme özgürlüğü kadar normal bir şey olamaz. 
Bu konuda sınırlar tayin etme çabası hegamonik yeni tasavvurların oluşmasını sağlar. 
Bir kişiye “Sen nefret edemezsin ve bunu dile getiremezsin” 
demek ifade etme özgürlüğüne karşı çıkmak demektir.

***

Peygamberler, inananlar, dindarlar tarih boyunca nefret, baskı, iftira, tehdit, manipülasyon ve yalanlara maruz kaldılar. Allah ve peygamber bütün bu saldırılara karşı söz ile, bilgi ile, mantık ile, hikmet ile, delil ile cevap vermiş. Ve her türlü saldırıları boşa çıkmış ve hakikat her zaman galip gelmiştir.

Akli ve kalbi olarak iman ederek- ikna olarak bu saldırılardan vazgeçenler olduğu gibi,

Kabul etmeyenlere ve saldırılarını devam ettirenlere ise 
“De ki: “Öfkenizle kahrolun! Unutmayın, Allah (insanların) kalplerinde ne varsa hepsini bilir!”(Al-i İmran 119) 
ve 
“De ki: “Ey kafirler.” 
Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz.
Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. 
Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. 
Sizin dininiz size, benim dinim bana.”(Kafirun Suresi) demek ve yola devam etmek kalır.

***

Batı medeniyeti, İslam medeniyetinin karşıtı olarak ele alınmamalıdır.

Aksine Batı Medeniyeti’nin büyük çoğunluğu İslam medeniyetinin parçasıdır.

Ayrıca Müslüman halkların çoğunluğu İslam medeniyetinin parçası değildir.

Yorum bırakın